Sayın Adnan Oktar'ın 5 Ağustos 2016 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV, 5 Ağustos 2016

 

Cuma Suresi 5. Ayetinin Açıklaması

“Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.”

Bazı insanlar vardır, okur okur okur ama Allah’la bağlantısı yoktur, dinle bağlantısı yoktur, gösteriş için okur. İnsanlar beğensin diye okur, işte kültürlü desinler diye okur. Şunun bunun beğenisini almak için okur, Allah için okumaz. O zaman o okuma ne oluyor? Eşek okuması olur. Eşek gibi yüklenir, eşek gibi enayi konumuna düşer, ahirette de eşek gibi cehennemin içinde tepinir o bilgisiyle beraber. O bilgi de onun hiçbir işine yaramaz. Bilgi Allah rızası için olacak. Bilgiyi fitne için, fücur için, nifak için, münafıklık yapmak için, zulüm için, Allah’a isyan için kullanırsa Allah intikam alır. Tabii belirli tipler için söylüyorum bunu.

 

(Son dakika haberi vardı. Bitlis’in Hizan ilçesi Nazar bölgesinde askeri konvoyun geçişi sırasında PKK’lı teröristler roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. 1 şehidimiz var 1 korucumuz yaralı.)

PKK’da roketatar var poliste de olsun, milis güçlerde de olsun. Halk silahsız, PKK silahlı. Milis güçlerde roketatar yok, onlarda var. Poliste de olsun roketatar. Legal meşru milis güçleri oluşturulsun Türkiye’de. Bak, “Tayyip Hocam’ın korumalarına otomatik silah verilsin” dedim Allah razı olsun hemen onu yerine getirdiler. Ama milis konusunda bir hareketlenme yok. Bir sembolik yapın önce, bin kişiyi yapın. Bin kişilik milis gücü. Bu nedir, Türkiye’yi mi ayağa kaldıracak bunlar? Bir yapın deneyin, içinize sinerse 3 bin kişilik yaparsınız. İçinize sinerse 9 bin yani artırırsınız ama yapın bunu yani. Milis güç olsun.

 

Hadis Açıklamaları

Deccala bağlı üç süfyan var, üç süfyan, bir tane değil.

İbni Münavi’de diyor ki, “Danyal (a.s)’ın kitabında şöyle yazılır: Süfyanlar üç tanedir.” Efendim, tabii bunlar mesih deccala bağlı oluyorlar. Yani asıl mesih deccaldan türeyen deccallar.

İbni Ebi Şeybe, 15. cilt sayfa 197’de Resulullah (s.a.v.)’den bir hadis var. “İnnallahe yüsluhul emrel mehdiye fi leyletin. Gerçekten Allah ıslah eder Hz. Mehdi (a.s)’ın emrini-işini, ortamını bir gecede.” Yani bütün insanları birleştirir. Çünkü Mehdiyet’in özelliği ne? Birleştirmek. “Bir gecede insanları birleştirir Allah” diyor. “Allah bir gecede Hz. Mehdi (a.s)’ın emrini-işini, ortamını ıslah eder.” İbni Ebi Şeybe, 15. cilt sayfa 197’de. “İnnallahe yüsluhul emrel mehdiye fi leyletin.” Bu kitabı merak edenler, Süleymaniye Kütüphanesi’nde el yazması olarak var bu kitap. (Kitab’ul Burhan Fi Alameti Mehdiyyil Ahir Zaman.) 

Yevmu’l Halas’ta, şeytandan Allah’a sığınırım: “Allah İslam’ı üstün kılmayı dilediğinde her inatçı zorbayı kırar-dağıtır ve ümmeti fesattan sonra ıslah eder.” Bak Mehdiyet, işte bir gecede Allah ıslah etti. Islah demek; düzgün hale getirmek, yanlışlıkları gidermek, mükemmelleştirmek, imar etmek.

 

(Sayın Kılıçdaroğlu, bugün Başbakan Binali Yıldırım’ın telefonunu arayarak, Yenikapı’daki büyük mitinge katılma kararı verdiğini söyledi. Kılıçdaroğu’nun Yenikapı mitingine katılacağının duyulmasının ardından PKK medyası saldırıya geçti. PKK’nın yayın organı Özgür Gündem Gazetesi, Kılıçdaroğlu’nun mitinge katılmasını Twitter hesabından “Kılıçdaroğlu diktaya destek mitingine katılıyor” başlığıyla duyurdu.)

Diktayla ne alakası var? Türk halkının birlik beraberlik mesajı. Siyasetle uzaktan yakından alakası yok. Darbenin ilk gecesinde söyledim “artık siyaset bitti” dedim “klasik siyaset yok, bütün Türkiye yekvücut” dedim. Ve “hiçbir şekilde meydanlarda bundan sonra parti propagandası yapmayın” dedim AK Partili kardeşlerimize. “Alanlarda, ortamlarda sakın AK Parti’den bahsetmeyin” dedim. Hakikaten yapmadılar Allah razı olsun. Allah bir gecede böyle bir ortam hazırladı. Yıllarca uğraşılsa elde edilemeyecek bir şeyi Allah bir gecede meydana getirdi. Bu, Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkışının en mühim alametlerinden bir tanesidir, meşhur hadistir. Hatta bu hadis yanlış anlaşılır. “Allah Mehdi’yi bir gecede ıslah eder” şeklinde çok fazladır. Halbuki Mehdiyet’i Allah bir gecede ıslah eder. Yani Mehdiyet ortamını bir gecede ıslah eder anlamındadır. Hz. Mehdi (a.s)’ın şahsını değil.

 

İnsanın İnsana Üstünlüğü Ancak Ahlakıyla, Takvasıyla, Manen Olabilir

Bir ülke diğer ülkeden üstün olmaz. Bir şehir diğer şehirden üstün olmaz. Bir kasaba diğer kasabadan üstün olmaz. Bunlar ırkçı, aşağılık kompleksi içinde olan hasta ruhların iddialarıdır. Bunu diyorsa adam hastadır. Aşağılık kompleksi içindedir. Kendini yüceltmek isteyen süfli bir insandır. Çünkü herkes Hz. Adem (a.s)’ın evlatları. Şehir şehre üstün olmaz, ülke ülkeye üstün olmaz. İnsan insana ancak takvayla üstün olabilir bölgeyle olmaz. İşte “biz New Yorklular üstünüz” işte “biz Pakistanlılar üstünüz” böyle bir şey olmaz. Bunu birisi söylüyorsa bilin ki hastadır, ruh hastasıdır başka bir şey değildir. Aşağılık kompleksi içindedir ,kendini büyütmeye çalışıyordur. Anadolu’da olur, mesela işte “bizim köylüler üstündür” der, “bizim kasabalılar üstündür” çok akılsızca sözler bunlar. Bunu söyleyenler zavallı insanlar. Bunlara itibar etmesin kimse.

 

Legal Milis Güçleri Oluşturulması Türkiye'nin Savunmasında Önemli Bir Konudur. Tüm Aydınlar Ve Yazarlar Bu Konuyu Gündeme Getirmeli

Nurettin Veren CNN TÜRK’te “Nöbetlerin devamında Kuva-yi Milliye şeklinde milis yapılanma gerekiyor” demiş. Bu milis yapılanmayı aydınlar,  yazarlar daha geniş desteklesinler. Bu sözüm önemli. Darbe riski sıfır olur. Polise ağır silahlar verilsin, darbe riski sıfır olur. Asker de darbe olduğunu anladığında, oyuna getirildiğini anladığında derhal mukabele etsin, subayını dinlemesin. Kanunsuz emre itaat olmaz, yasaktır. Kanunlarla bu yasaklanmıştır. Kanunsuz emre itaat olmaz. Derhal kendi subayını tevkif edecek. “Adam öldür” diyen subay derhal tevkif edilmesi lazım. Asker hiç çekinmesin. Ama bu tabii hukuku çok iyi bilmekle olur. Hukuku halka anlatsın hükümet.

 

İngiliz Derin Devleti Türkiye'de Yaşayan İngiliz Vatandaşlarını Kurtarmak Bahanesiyle İşgal Planı Yapıyor Olabilir, Çok Dikkatli Olunmalı

Türkiye’de çok fazla İngiliz vatandaşı var. Türkiye’nin belirli yerlerinde bu kişiler ikamet ediyor. Biz memnunuz, İngilizleri severiz. Ama o bulundukları bölgeyi işgal için “İngiliz derin devleti bir oyun hazırlığı içinde” şeklinde duyum aldım. Yani İngiliz vatandaşların yoğun bulunduğu yerleri işgal etmek şeklinde İngiliz derin devletinin bir planı olduğuna dair. O gece zaten gemiler yaklaşmıştı İngiliz gemileri. Amfibi çıkartma, hepsini hazırlamışlardı. Hava, kara, deniz, paraşütçü falan hepsini hazırlamışlardı işgal için. Çok dikkatli olmak lazım.

 

Rusya, Pakistan, İran Ve Türkiye Bir An Önce Siyasi, Askeri Ve Ekonomik İttifak Oluşturmalı

Rusya, İran, Pakistan, Türkiye hemen birleşsin. Hemen askeri, siyasi, sosyal ittifak yapalım. Bunlar bizim kardeşlerimiz, canlarımız, komşularımız, bütünüz biriz. Hiç beklemeden hemen.

 

(Sayın Erdoğan Yenikapı’da yapılacak mitingle ilgili şunları söyledi: “Pazar günü gelecek olan tüm davetlilerimizle birlikte 81 vilayette yine aynı şekilde toplanılacak ve ortak yayın yapılacak. Tüm Türkiye bunu izleyecek. Ordumuzun mehteri orada yerini 239 kişiyle alacak, 239 şehidimizi ifadeyle yer alacaklar. Mehterimizle birlikte inşaAllah bu töreni gerçekleştirmiş olacağız.”)

İşte Mehdiyet’in ilanı gibi bir şey. Hani Mehdi yoktu? Bak mehterle bütün Türk Milletinin tek vücut olması işte bu Mehdiyet. Ve sıkılmış yumruk gibi tek parça.

 

Sayın Adnan Oktar’ın “Münafığın Derin Karanlığı” Kitabı’ndan Açıklamalar

Münafık, Müslümanları Değil Küfrü Kaliteli Bulur. Allah'ın Kuran'da "Onlar müminleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. Kuvvet ve onuru (izzeti) onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz bütün kuvvet ve onur Allah'ındır." (Nisa Suresi, 139) sözleriyle bildirdiği gibi, münafıklar müminleri değil, küfrü güçlü görürler. Münafıklar bu bakış açıları nedeniyle dünya hayatına ilişkin her konuda, küfrün Müslümanlardan üstün olduğuna inanırlar. Ancak onların yanında olurlarsa kuvvetli ve onurlu olacaklarını ve ancak bu şekilde itibar kazanabileceklerini düşünürler. Kendi zayıf akıllarınca küfürden biri olmanın sözde 'kalite alameti', Müslümanlardan biri gibi görünmenin ise 'kalitesizlik' olduğuna inanırlar. Müslümanları kalitesiz, küfrü ise kaliteli bulmalarından dolayı da, 'inkar edenlerin yaşam tarzlarına özenir, onların her türlü sapkın ahlakını sözde 'modernlik' olarak nitelendirirler'. Züppeliklerini, dinsiz tavır ve konuşmalarını beğenir, onlar gibi olmaya çalışırlar. Kendilerini kimsenin ulaşamayacağı üst seviyede bir kaliteye sahipmiş gibi gösteren, kimseye sevgi ve saygı beslemeyen, kimseye değer vermeyen, sivri izah ve tavırlarıyla toplum içinde fitne çıkarıp duran küfrün davranışlarına özenirler. Onların dünyasında yer edinebilmek, onlar gibi olmak, onlar gibi yaşamak isterler. Oysa hem dünyada hem ahirette, Allah tarafından 'en üstün' olarak nitelendirilen insanlar Müslümanlardır. Allah Kendisi'ne gönülden bağlı müminlere kalitenin en üst seviyesini oluşturabilecek bir akıl ve estetik anlayışı verir. Hz. Süleyman (a.s)'ın hayatında Müslümanların bu özelliğinin çarpıcı bir örneğini görmek mümkündür. Allah Hz. Süleyman (a.s)'a büyük bir ihtişam ve zenginlik vermiş, onu üstün bir güç ve kalite içinde yaşatmıştır. Gelmiş-geçmiş tüm salih Müslümanlar hem yüksek bir insani kaliteye sahip olmuşlar, hem de hayatın her alanında maddi manevi her şeyi en kaliteli şekliyle yaşamışlardır.

Münafık Hemen Her Fırsatta Ukalalık ve Bilmişlik Yapar. Münafığın kendini yüceltmek ve kendince Müslümanlardan daha üstün olduğunu vurgulamak için kesintisiz olarak uyguladığı eylemlerden biri de 'ukalalık ve bilmişlik yapmak'tır. Kendisini küfre beğendirebilmek için sürekli olarak bilgisini ve kültürünü artıran münafık, bu birikimini Müslümanlar arasında da bir sükse ve büyüklük unsuru olarak kullanmak ister. Oysa ki Müslümanlar için 'kimin daha bilgili olduğu değil; kimin daha dindar, kimin Allah'ı daha çok seven ve Kuran ahlakını daha titiz uygulayan olduğu' önemlidir. Fakat büyüklük hırsı içindeki münafığın şuuru bu gerçeğe karşı kapalıdır. Müslümanlar arasında da, kendince onlara 'ne kadar çok bilgiçlik taslarsa ve ne kadar çok bilgice onların üstüne çıkarsa, kendini o kadar üstün konuma getirebileceğini' sanır. Münafık bu ahlak bozukluğunu, özellikle de Peygamberlere, elçilere ya da Müslümanların manevi liderliğini üstlenmiş olan insanlara karşı uygular. Çünkü bu kimseler 'Müslümanların değer verdikleri, manevi bir önder olarak gördükleri, akıllarına, imanlarına, vicdanlarına en çok güvendikleri' insanlardır. İşte münafık da, bu kimseleri kendince Müslümanlara 'güçsüz ve bilgisiz göstermeye çalışarak', onların bu kişilere olan saygı, güven ve bağlılıklarını kırmak ister. Oysa ki Allah Peygamberlerini, elçilerini ve veli kullarını bilgi ve hikmet yönünden güçlendirmiş; onlara Kendi Katından 'özel bir akıl ve anlayış' vermiştir. Dolayısıyla da münafık ne kadar çabalarsa çabalasın, Allah'ın elçileri aleyhinde yürüttüğü faaliyetlerinde başarılı olması asla mümkün değildir. Ama münafık Allah'ın bu adetullahından gafil haldedir. Bu nedenle de elinden geldiğince aleyhteki bu çabalarını sürdürür. Münafık genellikle Müslümanlardan uzak durmayı ve yalnız kalmayı tercih eder. Onların sohbet ve dostluk ortamlarına ise hiçbir zaman katılmak istemez. Ama bir yandan da, bir şekilde 'bilgisini onlara gösterip, onlara karşı büyüklük taslamak, onlardan üstün olduğunu vurgulamak' ister. Bu amaçla yanlarına gittiğinde de mutlaka hemen her cümlesinde bir 'ukalalık ve bilmişlik' yapar ve onlara 'bilgiçlik taslamaya' çalışır. Dikkat çekici olan ise, bildikleri konuların neredeyse tamamının son derece gereksiz detaylardan oluşmasıdır.



DEVAMINI GÖSTER